30 Mayıs 2008 Cuma

Kusmuk...

Canım 'İyifikir'imden görüp kıskandım diye düşünülebilir. Olsundur. Ama kesinlike bir insanın yegane ihityaçlarındandır. Çünkü anladım ki blog dediğin şeyin aslı sırf bunun için vardır. Yazıya dökmek, içini akıtabilimek..

Arkadaşım, kaç ay oldu! Reklamcıyız, reklamı sevenler ve araştırmaya üşenmeyenlerdeniz. Öyle hazır lokmalara tokuz, asıl okumaya hazırız, yazmaya meraklıyız. Sen neden bizim kaynaklarımızı kapatır, dünyaya açılmaya olumlu bakan gözlerimizi daraltmaya çalışırsın. 'Türküm çalışkanım doğruyum' değil miydik hepimiz? Atatürk'ün çocukları bizler değil miydik başından beri...Sen kalk ülkenin refahını sağlayacam diye orda burda sonu gelmek tükenmek bilmeyen laflar et, birbirinle atış, ondan sonra Atamıza laf geldi söylemiyle , gavur sitelerini kapat gitsin..Bitti gitti, mahkeme kararı beklensin...

Aman Avrupalı sigarayı yasaklamış; Emret, işçi sınıfı hayattaki tek keyfini yitirsin..Senin başlattığın ve ancak seninle bitirilen bir alışkanlık sonuna gelsin..Demokratik ülke dediğin şey bir anda tek taraflı bir değerle yer değiştirsin ve madem öyle, açıkça bize de ki ''sen bir hiçsin!''.

Ne yapıyorsun, hangi alt yapıyı arkana alıyorsun, 'ya hep ya hiçle olmaz bu işler' demezler mi? Sana bugünden sonra güvenirler mi?

Bütün iş yerlerini, imkanlarını İstanbul'a yükle, 'peki' densin; çalışılsın, insan hayatının anlamları yitirilsin, 'Benim insanım, benim vatandaşım' dediklerin trafikteki saatlerde hayatını yitirsin, düşman olsun kendinden bildiğine, işine gidemesin, evine dönemesin, toplu taşıma araçlarından gına gelsin, araban onun yakınından geçtiği anda sana küfretsin, yaptığın açıklamalardan 'yetti!' desin ama sen huzurlu uyu..Ertesi güne kahvaltınla başla, biz bozuk paralarımızı biriktiririz..

Başa gelmeden önce yüce başkan ol, işin bittiğindeyse saydam .. Sözlerin unutulsun, verdiklerini geri al, bizi yine o hayal adamı bekleriz...Kaldırım taşlarıyla donat sokakları , lalelerle süsle meydanları, biz 'Güzel İstanbul' der geçeriz...Stres, duman, egsoz, sinir içinde geçen bir günün sonunda merak etme, kurduğun hükümete biz her zamanki gibi amin deriz...Buna da şükür, Allah beterinden saklasın cümlesini diler, kabulleniriz...
İşler yapılır, kurşun asker edasında hazırda durulur, sen yasakladığın için herşey 'evet' olur.
Evimize gelir, TV'de bir geceyi senin sesinle bitiririz.. Sonra gelir belediyenin nikahında, evet der, evleniriz..Ömür boyu mutluluklar denir, pembe hayallerle süsleniriz..

Kafamız atar bir gün, gidelim kararını veririz..
Gideriz; bu ülkenin gençleri neden göçüp gider de dönmez tartışmasına ruhumuz duymaz, bir anda giriveririz.. İşin fenası özleriz..Hem de sana rağmen çok özleriz..Milliyetçiyiz, kanımızda var..Ama bilmeyiz, geri döndüğümüzde herşey başa sarar, yine severiz yine severiz...

Sektörü unuttum gitti, metroyu sen çoktan boşverdin, sigara yasağına tamam, youtube hadi zaten bizim değil, hiç olmayacak, ama sen; ki eğer kendini bilirsen, insanlığımızı tıkamaya ne hakkın varsa, eğer ki başta olmaya, başta olanlara yetkin duruyorsa, tüm bunlara rağmen ne diye hala orda durursun?...Ne diye yenilirsin egona da, bizi de sürüklersin yokluğa...Ya hep ya hiç değil mi uyguladığın?

Hadi gel o zaman senle bir de böyle bir oyun oynayalım ..

4 yorum:

Erhan YILMAZ dedi ki...

.......

Tugrul Peker dedi ki...

bir çok insan nasıl yaparımda yurt dışına kaçarım hesapları yapmakda halen ve yapacakda bunların arasında bende varım. o laleye harcadıkları parayla neler yapılmazdı... lale lan lale be insafsız. Bilmemne devlet kurumundan daha fazla bütçe alan İ.B.B nin diğer yapmaya çalıştığı işleri gördüğümüzde reklam ajansları olarak kafa yeme durumuna geliyoruz. Hani Ümraniye Belediye bi çanakkale çizgi filmi sunmuştu Türkiye'ye kötüydü başarısızdı çok fenaydı ve ona 400milyarcık gibi bir para harcanmıştı. Hadi kendi insanlığını hiçe saydın beni hiçe sayma lan! lan! topbaş(hakaret evet) He şimdi sen ssk lısın sen insansın sen Türk sün zırt sın zurt sun mu? alın sizin olsun bana insanlığımı geri verin. (Hayır gaza gelmedim yazı dolayısiyle)

Erhan YILMAZ dedi ki...

Hani daha önce "...." şeklinde yorum yazmıştım ya..Hani kelimelerim kifayetsiz kalmıştı bu yazıyı okuduğumda..İçimi dökesim geldi sevgili "advertlover" okuyucusu ;
Ben en çok , kentimin neredeyse tüm sokak aralarına taş çatlasın 1'er metre arayla dikilen "saçma bi metalden mamul ve hepi topu 4 tane dandik cıvata ile yere tutturulmuş manasız BABAlar"a gözlerim dolu dolu bakıyorum...Kim bilir hangi zavallı (?!?!?!) metal zıkkım üreticisi bu milyonlarca babayı üretip belediyeye üç kuruşa satmak zorunda kaldı..Kaç ocak söndü bu ihalede..Kaç ocakta alev harlandı...Neden belediye seçimleri öncesinde adaylar milyonlarca doları oy toplamak için havaya saçmaktan çekinmiyorlar? Dahası neden bende o "milyondalırs"lardan hiç yok?.. Peki sende var mı?..

Adsız dedi ki...

Offf offf!!! Gozlerimle goruyorum herseyi ve her gecen gun bu adamlar yuzunden biraz daha soguyorum bu dinden!!! Altlarinda son model BMV lerle ard arda biz namaza cikiyoruz diyolar! Namazdan donuyolar, hesaba basliyoruz, sadece bir isten 50 trilyonun uzerinde rakamlardan bahsediliyor!!! daha fazla konusmamaliyim, ama cok yazik! Hersey cok sahte!!!

Add to Technorati Favorites